6 Mart 2015 Cuma

IMMANUEL KANT VE DÜŞÜNME ÜZERİNE


        Immanuel Kant ‘’kritisizm’’ yani eleştiricilik görüşünü sistemli bir şekilde ortaya atan ilk filozoftur. Kant’a göre bir bilgiyi elde edebilmek için; ‘’Duyumlar, akıl ve idrak’’ gereklidir ve yine Kant ‘’İnsan bilgiyi önce hisseder sonra kavrar daha sonra da düşünür’’  demiştir.  Maddeciler ve Düşünceciler arasındaki uçurumu ortak bir yol bularak sonlandırmıştır.  Maddeciler ve düşüncecilerin görüşlerinin tek başına bir şey ifade etmediğini, ikisi bir arada olunca bilginin elde edilebileceğini, biri olmadan diğerinin değersiz olduğunu savunmuştur. Kant aklın tek başına yetersizliğini, akılla mutlak doğrunun bilinemeyeceğini söyleyerek rasyonalistlere ağır eleştirilerde bulunmuştur. Kant düşünmeye çok önem verir.
        
‘’Düşünmek yargılamaktır’’  sözü Kant’ın en sevdiğim aforizmasıdır. Tam günümüzde ihtiyacımız olan düşüncedir. Çok az düşünüyoruz,  bu uğurda feda edilmesi gereken ne varsa hiç çekinmeden feda edip düş(ün)meliyiz. Düşünsenize düşünemiyoruz ne kadar korkunç değil mi ? Düşünme yeteneğimizi kaybetmeden düşünmeye başlamalıyız, zaten kaybettikten sonra neden kaybettiğimizi bile düşünemeyiz. Azizim vakit çok geç olmadan düşünmeliyiz. Mesela ilk olarak bugüne kadar niye hiç düşünmediğimizi düşünebiliriz. Bunu sevmediyseniz niye düşünmemiz gerektiğini düşünmekle de başlayabiliriz. Düşünmek düşmenin olmadığı tek düştür.
        
Olmak yada olmamak bütün mesele bu değil kandırmışlar bizi yüzyıllardır. Bütün mesele düşünmek yada düşünmemek. Düşünmedikten sonra var olmanın ne anlamı var ki ? Elimizden düşünme yeteneğimizi alarak; ekseriyetle ‘’İtaat et rahat et’’ anlayışını bize benimsettiler. Düşünme yeteneğimize yeniden kavuştuğumuzda aslında mecbur olduğumuzu sanarak yaptığımız hiçbir şeye mecbur olmadığımızı anlayacağız. Mecburiyet diye bir şey yoktur düşünmemek diye bir şey vardır. İlk başta yerimize düşündüler sonra düşünmeyi unutturdular bize ki; onların düşündüğü kadar var olalım diye. ‘’Düşünüyorum öyleyse varım’’ demiş Descartes , o halde var olmak için düşünmeye başlamalıyız. ‘’İtaat et; rahat et’’ anlayışının yerine ‘’sorgula; yaşadığını fark et’’ ilkesini benimsemeliyiz. Düşünüp, sorgulayıp ve yargılamanız  dileğiyle … 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder