Immanuel Kant ‘’kritisizm’’ yani
eleştiricilik görüşünü sistemli bir şekilde ortaya atan ilk filozoftur. Kant’a
göre bir bilgiyi elde edebilmek için; ‘’Duyumlar, akıl ve idrak’’ gereklidir ve
yine Kant ‘’İnsan bilgiyi önce hisseder sonra kavrar daha sonra da
düşünür’’ demiştir. Maddeciler ve Düşünceciler arasındaki uçurumu
ortak bir yol bularak sonlandırmıştır. Maddeciler
ve düşüncecilerin görüşlerinin tek başına bir şey ifade etmediğini, ikisi bir
arada olunca bilginin elde edilebileceğini, biri olmadan diğerinin değersiz
olduğunu savunmuştur. Kant aklın tek başına yetersizliğini, akılla mutlak
doğrunun bilinemeyeceğini söyleyerek rasyonalistlere ağır eleştirilerde bulunmuştur.
Kant düşünmeye çok önem verir.
‘’Düşünmek
yargılamaktır’’ sözü Kant’ın en sevdiğim
aforizmasıdır. Tam günümüzde ihtiyacımız olan düşüncedir. Çok az
düşünüyoruz, bu uğurda feda edilmesi
gereken ne varsa hiç çekinmeden feda edip düş(ün)meliyiz. Düşünsenize
düşünemiyoruz ne kadar korkunç değil mi ? Düşünme yeteneğimizi kaybetmeden
düşünmeye başlamalıyız, zaten kaybettikten sonra neden kaybettiğimizi bile
düşünemeyiz. Azizim vakit çok geç olmadan düşünmeliyiz. Mesela ilk olarak
bugüne kadar niye hiç düşünmediğimizi düşünebiliriz. Bunu sevmediyseniz niye
düşünmemiz gerektiğini düşünmekle de başlayabiliriz. Düşünmek düşmenin olmadığı tek düştür.
Olmak yada
olmamak bütün mesele bu değil kandırmışlar bizi yüzyıllardır. Bütün mesele
düşünmek yada düşünmemek. Düşünmedikten sonra var olmanın ne anlamı var ki ?
Elimizden düşünme yeteneğimizi alarak; ekseriyetle ‘’İtaat et rahat et’’
anlayışını bize benimsettiler. Düşünme yeteneğimize yeniden kavuştuğumuzda aslında
mecbur olduğumuzu sanarak yaptığımız hiçbir şeye mecbur olmadığımızı
anlayacağız. Mecburiyet diye bir şey yoktur düşünmemek diye bir şey vardır. İlk
başta yerimize düşündüler sonra düşünmeyi unutturdular bize ki; onların
düşündüğü kadar var olalım diye. ‘’Düşünüyorum öyleyse varım’’ demiş Descartes
, o halde var olmak için düşünmeye başlamalıyız. ‘’İtaat et; rahat et’’
anlayışının yerine ‘’sorgula; yaşadığını fark et’’ ilkesini benimsemeliyiz.
Düşünüp, sorgulayıp ve yargılamanız
dileğiyle …
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder